Evet kıskanıyorum, istedikleri zaman, istedikleri şeyi unutabilen insanları. Zor gerçekten içinde uhte kalan bir şeyi ifade edemeden düzgünce açıklamayamadan yaşamak, o cesareti de bulamıyor insan ya kaybedersem?

Merhaba, son bölümün yayınlanmasından 1 Ay 25 Gün geçti. Seni sevmeye başlayalı 2 Yıldan fazla oluyor, gerçi sadece "Sevmek" demek biraz yetersiz kalıyor tıpkı sana karşı hisettiklerimi 4000 Haneye sığdıramamak gibi. Neden böyle düzenli yazmaya çalışıyorum diye sorarsanız okurken karıştırmayın diyedir. Her neyse ben artık kendimi eskisi gibi neşeli ve enerjik hissetmiyorum, sürekli canım sıkılıyor kendimden bıkıyorum. Bu yaşımda üstüme gelen bunca şey bunca problem artık kaldıramayacağım. Yoruldum ben yardım edin artık da demek istemiyorum çünkü insanların bana ezik ve salak gözüyle bakmasını istemiyorum. Bugün "N' haber" mesajıma yazdığın şey "İyi geceler" idi. Seninle bir gün de olsa konuşmak ama kısa kısa cevap vermeden konuşmak. Sarhoş olduğun zaman uzun uzun yazmıştın onun ekran resmini almıştım her gece düzenli olarak okuyorum, çok sıkıldım ve ne diyeceğimi de bilmiyorum umarım sana yazdığımda rahatsız olmuyorsundur. Saçlarını boyadın galiba, boyayacağım demiştin ama pek göremedim en son ki hâlini 27 Eylül'de gördüm orada kızıldı. Pek kişinin okumasını da istemiyorum aslında rezil olurum diye korkuyorum. Meşru tatlılığının mahkumu oldum gibi. Umarım Ankara'ya geldiğimde buluşabiliriz, gerçi buluşsak da pek bir kelime üretemem ben 2-3 Senedir aşık olduğun kız karşında duruyor ne yapabilirsin ki okyanus derinliğinde ki gözlerine bakmaktan başka. Seni sadece çok seviyorum ondan böyle saçma hareketlerim özür dilerim, Seni seviyorum! 

Belki şu an yazığım bu bölüm son bölümdür, bilmiyorum... Nedeni okumadığındandır belki, ilk başlardaki bölümlerde, burayı günlük gibi kullanacağımı söylemiştim. Bir günlüğe sürekli aynı şeyi söylersen/yazarsan değişik olur. Benim hayatım da zaten pek hareketli değil bir arkadaş çevrem ya da sosyal bir aktivitem yok. Bu günlüğe sürekli seni sevdiğimi vs. yazdım. Başka şeyler de yazdım ama çoğunlukla sana karşı olan hislerimi döktüm buraya. Sürekli seni seviyorum vs. bir insan başka türlü nasıl sevilir, nasıl değer verilir... Ben seni bir insanoğlunun sevebileceği her türde sevdim her şekilde sevdim yani nasıl sevilmiyorsa/seviliyorsa iyili-kötülü her türde sevmeye çalıştım acaba bende mi diye düşünmeye başladım. Evet hata bende, sana sevgimi belli etmemem gerekiyordu en azından bir iyi geceler mesajın ile uyuyabilirdim. Her neyse klasik muhabbetleri geçelim. Ben artık sıkıldım her şeyden artık podcast bölümü de yayınlamayı düşünmüyorum 1-2 haftaya da tüm sosyal medya hesaplarımı silip köşeme çekileceğim. Bir anda ortadan kaybolmak istiyorum, zaten arkadaş sayım da bir elin parmak sayısını geçmiyordur, söyleyeyim ben sana 3-4 "Yağız, Can ve Arda vs." bu kadar. 2,5 Sene oldu neredeyse hatta 3 olacak sürekli seni sevdim. Olumlu olumsuz düzgünce bir cevap alsam bu kadar sürmezdi. En çok sevdiğim kişi sen olacaktın ve olmaya da devam edecektin. Bana öl desen ölmeye razıyım ama sadece bir kere yakından görsem yeterli. Bu artık imkansızı da geçti bir üst seviye oldu. Disney filmleri gibi bir şey. Söyleyecek bir şey bulamıyorum artık klişeleşmek de istemiyorum. Neyse B***m umarım geri kalan hayatında benden daha iyi yaşar daha mutlu olursun. Seni seviyorum...

Bu sefer o kadar da çok şey yazmayacağım. Duygumu kaybettiğimden değil. Boş geliyordur belki yazdıklarım, okusaydın bir türlü yazardın iyi ya da kötü, zaten iyi bir şey yazacağını da düşünmüyorum. Sonuçta anlamışsındır diye düşünüyorum sana karşı neler hissettiğimi. Seni de rahatsız etmeden sevmeye devam edeceğim. Takıntılı salak olarak anlama beni lütfen, "İstersen sevmem." diyemem, çünkü sevme beni dersen direk bırakamam seni sevmeyi, bırakırsam da zaten gerçek bir sevgi olmaz ya adı... Başka sahne bulamadım sana olan duygularımı anlatacak, ben de bu taraftar bestesini paylaşmak istedim. Seni seviyorum, bir taraftarın takımını sevdiği gibi. B🤍

Ve Merhaba. Tekrardan ben geldim. Umarım bu yazdıklarımı okursun. Moralim gittikçe kötüleşiyor etrafımla sürekli tartışıyorum. Salak salak düşüncelere kapılıyorum bu düşüncelerimin de pek umurunda olacağını ya da ilgi için yazdığımı düşünmüyorum / düşünme, inan ki birazcık cesaretim olsa o düşüncelerimi çok güzel gerçekleştirirdim. Yanlış anlama, birisine zarar vereceğimi vs. de düşünme, 17 yıllık iğrenç hayatımda kendimden başka kimseye bir zararım yok. Olmadı da olmaz da. Pazartesi gününe denk gelen 29.08.22 02:50 de sana son kez iyi geceler mesajı yazdım. Son kez yazdığım o iyi geceler mesajıma da görüldü atmayı tercih ettin. Sorun yok zaten seni daralttığımı düşünüyordum bu da kesinleşti son kez yazmamın sebebi de buydu yoksa senden sıkılma gibi bir durum asla yok olmayacak da. Gerçi konuşmuyoruz zaten sohbet açmaya çalışıyorum saçmalayıp ama sen anlamak istemiyorsun. Bu dünya üzerinde konuşurken en çok zevk aldığım eğlendiğim insansın ve öyle kalacaksın. Bugün 30 Ağustos 2022 attığın hikayeyi gördüğümde... Yıkıldım nedensizce kendimden nefret ettim salak gibi ezik gibi hissettim kendimi. Oraya gelip sizinle buluşmak istiyordum en çok da seninle çünkü seni gerçekten fazlasıyla seviyorum. Artık Ankara'ya ne gelmek, ne de uğramak istiyorum sonuçta orayı da senin için seviyordum senin için gelmek istiyordum. Her fırsatımda sana yazıyordum senin nadiren attığın mesajlara direkt bakıp cevaplıyordum. Seni sevmemden rahatsız oluyorsan ve muhtemelen oluyorsun yine de sen lütfen söyle, senden isteğim bu. Yani dediğim gibi beni sevmek zorunda değilsin istersen bu podcasti de silerim açıklamaları vs. yok ederim bir daha fotoğraflarına dahi bakmam ismini anmam. Çünkü sevdiğim birisi tarafından kırıcı bir laf işitmek insanı her şeye sürükleyebilir. Bu kadar çabuk bırakmaya meraklı mısın diye düşünürsen 3 senedir seni sevdiğimi aklına getirebilirsin. Seni gördükten sonra ciddi bir ilişkiyi bırak kimseyi adam akıllı sevemedim bile , ne kadar aramızda bir bağ olmasa da sanki seni aldatıyormuşum gibi hissettiriyor. Sarhoş olduğun gün bana attığın sesleri her gün dinliyorum bana attığın o uzun mesajları her gün okuyorum. Hiç bir müzik bana o duyguyu yaşatamaz o mutluluğu veremez senin bana attığın o seslerin verdiği mutluluğu. Cidden abartmıyorum bana en iyi gelen şey sensin keşke hep yanımda sen olsan. Muhtemelen sen beni engelleyeceksin artık benden sıkılıp, konuşma benimle der bir iki kırıcı laf işitirim senden sonra da ne konuşuruz ne de görüşürüz. Sen de benim çocukluk aşkım olarak kalacaksın. imkansız crush listem olsaydı ilk 10'u senin isminle olurdu. İmkansız çünkü sana açılamıyorum nedenini söylemiştim. Belki onu değil bunu okuyorsundur, seni kaybetmekten korkuyorum benimle artık konuşma demenden korkuyorum, sabah uyandığımda takip et tuşunu görmekten korkuyorum, hikayelerini bana gizlemenden, arkamdan beni ezici konuşmandan korkuyorum. Normal de bunu başka birisi dese gram umurumda olmaz ama sen olunca konu su çarpsan suratıma oturur düşünürüm yanlış bir hareket mi yaptım diye. Bu podcasti de senin fotoğraflarına bakıp samimi bir şekilde yapıyorum. Zor olduğun için değil seni sen olduğun için seviyorum. Umarım yanında ki kişi ile mutlu olursun eğer sevgilin ise. Sevdiğin birisi olduğuna göre fotoğrafına bakmak da rahatsız edebilir. Umarım seni benim kadar iyi sevebilir. Sana benim verdiğim kadar değer verebilir. Seni benim kadar düşünebilir. Seni seviyorum B🤍 

Bir takım kararlardan cidden beni vazgeçiriyorsun. Bir mesajına külçe altın bulmuş gibi seviniyorum. Hayatım boyunca beni insanlar değil sen sevsen yeterdi benim için. Beni sevmezsin yazmamı istemezsin vs. keşke söylesen bunu. Her mesaj attığımda sana çekinerek yazıyorum gu.. na.... bile yazarken çekiniyorum ya cidden bir insan iyi geceler mesajını yazarken nasıl çekinebilir dersin belki, insan sevdiği kişinin rahatsız olmaması için her şeyi yapar ya da öyle mi bilmiyorum ama ben öyleyim iyi bir huy mu kötü mü onu da bilmiyorum. Muhtemelen podcast i dinlemiyorsundur ama yine de yazıyorum. Sadece yazdıklarımı okusan yeterli. Çünkü burada önce ki bölümde dediğim gibi sana diyemediklerimi sana karşı söyleyemediklerimi yazıyorum. Çünkü seni kaybetmekten çok korkuyorum. Görüldü özelliğini kapatıp mesajıma bakman seni rahatsız ettiğim anlamına geliyormuş özür dilerim. Bir daha yazmayacağım keşke sorduğumda söyleseydin ben de bu kadar üzülmezdim. Bu hayatta en çok sevdiğim kişi tek sen olacaksın. Kimse için bu kadar uğraşmam, üzülmem ya da salak salak düşüncelere kapılmam. Hayata karşı enerjim bitti hiç bir şey yapasım gelmiyor artık bir köşeye çekilip galerimde sadece senin fotoğraflarına bakıp bir mesajını bekleyeceğim. Takıntılı olarak görünmek istemiyorum lütfen yanlış anlama beni öyle değilim sadece burası benim dert köşesi, günlük ya da kafamdakileri anlatabileceğim bir arkadaşım gibi bir şey bir yer. Umarım okursun bu yazdıklarımı. Seni seviyorum B-   "anla artik"

Ayşegül diyor ya hani, "Sevdiğimi kaybetmiştim..." Olmayan çevreme karşı hakkında kullanmak istemediğim tek şey, sevmediğimden değil kaybetmek istemiyorum seni. O yüzden zaten bu podcast'i oluşturdum. Sana demek istediğim fakat diyemediklerim. Demememin sebebi de seni kaybetmek istemiyorum, olur ya hani belki artık konuşma benimle dersin bundan korktuğum kadar ölmekten korkmuyorum. Senin oyun ekran resimlerini atman dahi beni o kadar mutlu ediyor ki. MLBB' i bilmediğim için silmedim ben seninle oynamak istiyordum senin için indirmiştim, vaktimin hepsi senin olsa sesim dahi çıkmaz. Şu an yazacaklarım aklıma gelmiyor. Ama keşke bir kere de olsa nasılsın desen ya da neyin var desen açıklarım o zaman her şeyimi sana. Seni seviyorum kendimden nefret edecek kadar anla artik.

Önümde sokaklar,

Elde sigara,

İnceden bir yağmur,

Anla Despina.

Gecenin koynunda,

Kabuksuz  yara.

Kanayıp da durur,

Anla Despina.

Şiirle tutuşup meşum kavgaya,

Diz çöktürdü bana, gökteki aya.

İblisi kovdurup atan dünyaya 

Nefsimdeki gurur, anla Despina.

Şimdiden geçmişe bir yol gider mi?

Yüzyıllar buluşup bir an eder mi?

Tetiğe dokunup sıktığın mermi, 

Kendi  de vurur anla Despina.

Bahçeye diktiğin beyaz karanfil,

Sensz boynu bükükçaresiz sefil,

Yalnızca ağaçlar çiçekler değil,

İnsanlar da kurur anla Despina